(Yücel Dayım için) Adı neydi bu çiçeklerin? Yalan mıydı açtıkları ? Bir balık sırtı aydınlığı beklediğimiz Güneşler mağaralar yüksek binalar Şerbetçi otları gelincik çiçekleri Gülümsemesini bilen bıyıklı bir adam
Sanki ellemesem herşey yoluna girecek endişeye endişeye mahal yok ve Bulutların gün doğarken nehri tırmanışını gördüm ben dağın eteğindeydim Annemin eteklerinde Çocukluğum atların koşarken unuttuğu birşey Ve koştukça yeni kırlara açılıyoruz yeni yazlara Şapkalar bizi bulur kaldırımda ve şapkalılar Yorgundum uyuyakalmışım elma ağacının altında.
Böylelikle Hüzün bir meyve ağacı gibi yeşerir gönlümüzde Otururuz akşamın serinliğine Hüzün adaşıdır direnmenin Ellerim yuva olur çocukların düşlerine Yorgunluk gülümserlik ve sevda Allahım kalbimi yıka Kalbimi el değmemiş kar ve yağmur sularıyla