Bir sal bulalım beraber gidelim
Şiirsizlikten öldümdü bir ara
Bir sal bulalım beraber gidelim
Sular dalgalı pes etmek yok biz yorgunuz
Köpeğimiz olur kapıyı bekler yufka kulaklı
evimiz de olur aşımız da olur
yün battaniyemiz, soba başında kedimiz de olur .
Bırak artık insanlara anlatmayı
Allah'a anlatacak yerimiz de olur
Bir sal bulalım beraber gidelim
Bir seccade iğneyle örülmüş
Ayşe'nin Babaannesi İzmir'de örmüş
muhtemel ki Avrupa'yı Ayşeyle gezdi
Kayseri'de bir yaz bana hediye etmişti
Ben de onu YeniDünya'da Tarığa verdim
Namaz kılmıştık hostel odasında
Şiirsizlikten öldümdü bir sıra
Anamın duaları kurtardı kaç sefer
Yaşamıyor gibi yaşamalarımın
sonu gelecek muhtemel
Bir günbatımı uzaklığındayız artık
Saçım uzun ve dağınık sakalım bir haftalık
Melih Cevdet'i bilmezdim çocukken
Orhan Veli'yi anlamazdım
şimdi herşey çabuk değişiyor
unuttuğumuz isimleri eski ve yeni
bırakıyorum gidiyor denizin dibine
tatlı bir yorgunlukla batıyor
üşüdüğümüz bir güz gecesi
bir mısır koçanı hevesi
otlayan ceylanlar, dağ çiçekleri çilekleri
Dedemin çakısıyla yonttuğu
Çam kabuğundan Parabellumlar...
Denizin dibi olduğum yer
Duyuyorum Orhan'ın kayıklarını
İstanbul'un ezanlarını
Balıkların şarkısını, Yunusların zikrini
Gülümsüyorum kıyıya vuran çürümüş bir kütüğe
Orhan da gülümsüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder